sene-i devriye

merhabalar çocukken kitaplarımda okuduğum prenses. aradan günler, aylar, yıllar geçti bu masalın elmaları kim bilir nerelere düştü. muhtemelen üçü de sana geldi sen de birer ısırık alıp attın gibi geliyor koca götlü prenses. benim elmamı sürat kargoya falan verdiysen demek adreste bulamadık diyip yemişlerdir diye tahmin ediyorum. bilemiyorum kitaplarda bir şekilde mutlu bitiyodu masallar hep. bi şekilde daha anlatması ihtişamlı olması gerekli gibiydi ya. bu konuda kahrolsun yazarlar diyebilirim sadece. belki de masallardaki kötü karakterler takımında da olabilirim belki. o da şey ya hiç bu olasılık yok gibiydi ya. düşününce insanın tadı kaçıyo gerçekten. braid oyununun sonu gibi bi aydınlanma. bütün oyun kurtarmak için koş koş oyun sonu yıkıl. neyse ya zaten kendi kendime böyle salak saçma şeyler düşünüyom. bizi düşününce bi kadeh şarapla kafam güzel oldu. sen kim bilir ne zaman hatırlıcan da gelip aa 17 ocak dicen okucan. temiz bi ay veriyorum. ben gideyim iki kişilik kutlamayı yapayım. kafamda masalları düşüneyim. yine bütün dünyanın derdi kanatlarımın üstünde hain ördek. şerefe!

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir